Alınan bilgilere göre İphigeneia yıllardır tapınağında rahibeliğini yaptığı Tauris'ten kardeşi Orestes ve Orestes'in arkadaşı Plyades ile birlikte kaçıyor. 

Bilindiği üzere, Orestes babasının intikamını almak için annesi Kraliçe Klytaimnestra'yı öldürmüş ve peşine de Erinysler takılmıştı.

Onların kışkırtmalarıyla çıldırmış gibiydi.

Tanrı Apollon'un kehanetiyle, Tauris'e gitmesi ve orada bulunan Artemis heykelinin Argos'a getirmesi sayesinde Erinyslerden kurtulacağı düşüncesiyle arkadaşı Plyades ile birlikte Tauris'e gelmişti. 

Edindiğimiz bilgiye göre, sabah saatlerinde Tauris'e iki yabancı geldi.

Tauris'in kurallarına göre bu iki yabancı Artemis Tapınağı'nda Tanrıça Artemis'e kurban edilmek üzere muhafızlar tarafından tapınağa götürüldü. 

Tapınak rahibesi İphigeneia her zaman olduğu gibi kurbanlara nereli olduklarını sordu. Bu iki yabancı önceleri yanıt vermek istemediler. Nasılsa öldürüleceğiz ne önemi var ki gibi sözlerle İphigeneia'nın sorularını geçiştirdiler. 

Ancak İphigeneia'nın sorularında ısrarcı olduğu görüldü. Bunun üzerine Orestes kimliğini açıklamadan sorulara yanıt vermeye başlaldı. İphigeneia Argos'u, babası Agamemnon'u, annesi Klytaimnestra'yı sordu. Orestes iyiden iyiye meraklandı, Argos hakkında bu kadar bilgi sahibi olmasına şaşırdı. 

İphigeneia gelen bu yabancıların Argos'lu olmasına çok sevindi. Bilindiği üzere İphingeneia Troya Seferi öncesi uygun rüzgarların esmesi için babası Agamemnon tarafından Aulis'te Tanrıça Artemis'e kurban edilmişti. Tam öldürüleceği sırada Tanrıça Artemis, İphigeneia'nın yerine bir geyik koymuş ve İphigeneia'yı da Tauris'e kendi tapınağına rahibe olarak götürmüştü. 

Yaşadığını ve sıla özlemi çektiğini kardeşlerine iletebilmek istedi. Bunun için de Argoslu olan bu iki yabancıyı kullanmaya karar verdi. 

Eğer yazdığı mektubu Argos'a iletirlerse birinin hayatını kurtarabileceğini söyledi. Bunu ilkin kim olduğunu bilmeden Orestes'ten istedi. Ancak Orestes, arkadaşı Plyades'in ölümüne karşılık kendi özgürlüğünü istemedi ve kendisinin kurban edilmesini o mektubu ise Plyades'in götürmesini istedi. 

Ancak İphigeneia karşılıklı yemin edilmesini istedi. Plyades de bu isteği yerine getirerek yemin etti. Bunun üzerine mektubu kime vereceğini sordu. 

Tapınakta bulunan kadınlardan alınan bilgiye göre İphigeneia;

"Mektubu, Agamemnon'un oğlu Orestes'e götüreceksin.
Aulis'te tanrılara kurban edilen ve herkesi ölü bildiği
İphigenia yaşıyor ve sana şu mesajı gönderiyor diyeceksin"
(İphigenia Tauris'te; Ari Çokona çevirisi; 669-671)

Bu sözler üzerine Orestes ve Plyades'in çok şaşırdığı gelen bilgiler arasında. İphigeneia'nın bu sözlerine karşılık Plyades;

"Beni kolay bir yeminle bağlayarak kendin de
büyük bir yemin ettin. Verdiğim sözü
tutmakta hiç gecikmeyeceğim. 
Orestes, şurada duran ablanın göndermiş
olduğu mektubu teslim ediyorum sana"
(İphigenia Tauris'te; Ari Çokona çevirisi; 88-92)

Orestes mektubu aldı ve oracıkta duran ablasına sarıldı. 

Hep birlikte Tauris'ten kaçma planları yaptılar. İphigeneia, Tauris Kralı Thoas'a bu iki yabancının anne katili olduğunu ve kirlenmiş oldukları için arınmadan tanrçaya kurban edilemeyeceğini, aynı şekilde tanrıça heykelinin de kirlendiği için deniz  suyunda arınması gerektiğini bunun için kutsal bir tören yapacağını söyledi. İphingeneia'ya güvenen Thoas hemen bunu kabul etti. İphigeneia'nın istediğine göre törene kimsenin katılmaması gerekiyordu. Dediği gibi de oldu. 

Muhafızları da atlatarak İphigeneia, Orestes ve Plyades gemilerine bindiler, tanrıçanın heykelini de yanlarına aldılar. Kral Thoas bunu duyunca hemen askerlerine emir verdi, bir kısmı karadan bir kısmı ise denizden onları yakalayıp kurban edeceklerdi. Ancak tam o sırada Tanrıça Athena göründü ve Thoas'a bu eyleminden vazgeçmesini söyledi. Thoas ise itiraz etmedi ve askerlerini geri çekti. 

Alınan bilgiye göre İphigeneia, Orestes ve Plyades şu anda Argos'a doğru yol almaktadırlar. 

Kaynakça;
İphigenia Tauris'te; 
Çev: Ari Çokona
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları